Bir çalışma iktisadi ve sosyal politika konusu/kavramı olan asgari ücretin Türkiye gündemindeki yeri her geçen gün artıyor. Asgari ücret temel ücret politikası araçlarından biri haline geliyor, aylarca gündemde kalıyor. Gelir eşitsizliğini azaltma ve yoksullukla mücadelede çok önemli bir sosyal politika aracı olan asgari ücret Türkiye’de son yıllarda farklı bir işlev görmeye başladı. Asgari ücret giderek geniş bir çalışan kesimini kapsayan adeta ortalama bir ücret haline, bir memleket meselesi haline gelmeye başladı. Asgari ücret ve diğer emek gelirlerindeki artışların birbirinden oldukça farklı olması, asgari ücretin açık ara daha çok artması nedeniyle genel ücret düzeyi son yıllarda asgari ücret düzeyine yakınsamaya başladı. Asgari ücret artışı daha önce yıllarca yol açtığı gibi -ve beklendiği, varsayıldığı gibi- bir bütün olarak genel ücret düzeyini yükseltmiyor tersine ortalama ücret düzeyi ile asgari ücret arasındaki fark kapanıyor ve ortalama ücret düzeyi asgari ücret düzeyine yakınsıyor.
Türkiye’nin asgari ücret sistemi fiilen değişti
2022 yılı asgari ücret belirleme süreci oldukça farklı gelişmelere sahne oldu. Aralık 2021’de saptanan 2022 yılı asgari ücreti ve 1 Temmuz 2022’de yeniden saptanan 2022 yılı Temmuz-Aralık dönemi asgari ücreti Türkiye’nin asgari ücret mevzuatı ve uygulamaları dışında şekillendi. Bilindiği gibi Türkiye’de asgari ücret 1936 tarihli ve 3008 sayılı İş Kanunu ile kabul edildi. 1951 yılından başlayarak mahalli komisyonlar aracılığıyla belirlenen asgari ücret 1967’de bölgesel olarak belirlenmeye başlandı. 1974 yılında bölgelere göre asgari ücret uygulamasından vazgeçilerek ulusal ölçekli tek bir asgari ücret tespit edildi. Ancak 1974-1989 arasında asgari ücret sanayi ve hizmetler ile tarım ve ormancılık için ayrı ayrı belirlendi. 1989 yılında bu uygulamadan da vazgeçilerek asgari ücret ulusal düzeyde tek tip olarak saptanmaya başlandı. Asgari ücret komisyonları başından beri özerk ve üç taraflı bir mekanizma olarak işledi. Türkiye’de asgari ücret üç taraflı bir mekanizma olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor. Komisyonda beş̧ hükûmet, beş̧ işveren ve beş̧ işçi temsilcisi yer alıyor. İşçi ve işveren temsilcileri en çok üyeye sahip üst işçi ve işveren örgütleri (işçi temsilcileri için Türk-iş̧ ve işveren temsilcileri için ise TİSK) tarafından saptanıyor. Bu uygulama 1970’lerden bu yana bu şekildedir. Asgari ücret komisyon tarafından oy çokluğu ile belirlenir ve kararlar Resmî Gazete’de yayımlanarak kesinleşir.
Ancak Türkiye’nin bu köklü asgari ücret tespit yöntemi 2022 yılında fiili bir değişikliğe uğramıştır. Gülmez’in (2022) vurguladığı üzere/gibi asgari ücret “fiilen cumhur hukukuna uyarlanmıştır” ve fiilen cumhurbaşkanı tarafından belirlenmeye ve açıklanmaya başlanmıştır. 2022 yılı asgari ücreti 16 Aralık 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından televizyonlardan canlı yayınlanan bir basın toplantısı ile açıklandı. Erdoğan tarafından yapılan açıklamalara göre komisyon, asgari ücretin 4 bin liranın üzerinde olması gerektiği yönünde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın kendisine görüş̧ bildirmişti. Erdoğan: “Bakanlığımız tarafından şahsıma aktarılan bu görüş̧ çerçevesinde biz de asgari ücreti belirledik” dedi (TCCB, 2022). Oysa yürürlükteki kurallar ne komisyona ve ne de Cumhurbaşkanı’na böyle bir yetki tanımıştır (Gülmez, 2022). Cumhurbaşkanı’nın ne Anayasa’da ne de ilgili mevzuatta asgari ücreti saptama yetkisi yoktur.
Asgari ücretin yüksek enflasyon karşısında erimesi nedeniyle 2022 Temmuz ayında yeniden belirlenmesi tartışılmaya başlandı. Dikkat çekici nokta bu konuda Komisyonun işçi ve işveren taraflarından çok Cumhurbaşkanı ve AKP yöneticilerinin açıklamalar yapması oldu. Oysa asgari ücret hükümetçe belirlenmiyordu. Ancak kamuoyunda hükümet tarafından belirlendiği yönünde geniş bir algı oluştu. Böylece Temmuz 2022’de yapılan yeni artış da olağandışı bir yöntemle belirlendi. Asgari ücretin 1 Temmuz 2022’de yürürlüğe girmesi için en geç 30 Haziran 2022 tarihinde saptanması gerekiyordu. Ancak Komisyon 29 ve 30 Haziran tarihlerinde yaptığı toplantılarda asgari ücreti belirleyemedi. Asgari ücrette son sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan söyleyecek ve kamuoyuna o açıklayacaktı. Ancak Cumhurbaşkanı NATO zirvesi için İspanya’daydı ve ancak 1 Temmuz 2022’de İstanbul’da olacaktı. Bunun üzerine alelacele 1 Temmuz 2022 günü Resmî Gazete’de ilan edilen bir kararla Asgari Ücret Tespit Yönetmeliği değiştirildi ve asgari ücretin yayınlandığı tarihte yürürlüğe girmesi sağlanmış oldu. Aksi halde asgari ücret 1 Ağustos 2022’de yürürlüğe girecekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 Temmuz 2022’de düzenlenen basın toplantısında yeni asgari ücreti net 5.500 TL olarak açıkladı. Açıklama yapılırken masada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Türk-İş Genel Başkanı, TİSK Başkanı ve TİSK Genel Sekreteri vardı. Bunlardan sadece TİSK Genel Sekreteri Komisyon üyesiydi. Açıklama yapıldığı tarihte Komisyon üyelerinin bir bölümünün Ankara’da olduğu biliniyor. Öte yandan 1 Temmuz 2022 günü Komisyon toplantısı yapıldığına dair bir bilgi kamuoyu ile paylaşılmadı. Ancak 1 Temmuz 2022 tarihli mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Komisyon kararına göre asgari ücret 1 Temmuz 2022’de yapılan Komisyon toplantısında belirlenmişti. Oysa gerçek bambaşkaydı. Komisyon üyelerinin bir bölümü yeni asgari ücreti televizyonlardan öğrenmişti.
Tablo 1: Asgari Ücreti Kim Açıkladı? (2003-2022)
Yıl | Kim Açıkladı |
2022/2 | Cumhurbaşkanı Erdoğan |
2022/1 | Cumhurbaşkanı Erdoğan |
2021 | Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk |
2020 | Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk |
2019 | Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk |
2018 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu |
2017 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu |
2016 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu |
2015 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik |
2014 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik |
2013 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik |
2012 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik |
2011 | Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın |
2010 | Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal Sayın |
2009 | Çalışma Genel Müdürü Fikret Şöhret |
2008 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik |
2007 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu |
2006 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu |
2005 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu |
2004 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu |
2003 | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu |
Kaynak: Aziz Çelik tarafından derlenmiştir.
Asgari ücret ilk kez bu kadar önemseniyordu ve ilk kez Cumhurbaşkanı düzeyinde belirleniyor ve açıklanıyordu. AKP’nin hükümet olduğu 2002 yılından beri bütün asgari ücretler Komisyon tarafından belirlenmiş veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanları ya da Çalışma Genel Müdürleri tarafından kamuoyuna açıklanmıştı. Bunun tek istisnası yoktu. Peki asgari cürete artan bu ilginin sebebi neydi? Neden Cumhurbaşkanı asgari ücreti doğrudan belirliyor ve açıklıyordu? Asgari ücret neden bu kadar önemseniyordu? Bunun yanıtı Türkiye’nin yeni siyasi rejimi, başkanlık istemi yanında asgari ücretin giderek genel ücret düzeyi haline gelmesi ve çalışanların ezici çoğunluğunu kapsamasıydı. Asgari ücret sınırlı kesimi ilgilendiren bir taban ücret değil artık 10 milyona yakın işçiyi ilgilendiren ortalama ücretti.
Ortalama ücret olarak asgari ücret veya asgari ücret tuzağı
Türkiye’de ortalama ücret düzeyinin asgari ücret düzeyine yaklaşması, Türkiye’nin bir asgari ücretliler toplumu haline gelmesi son yılların en önemli eğilimidir. Asgari ücret ve civarında ücretlerle çalışanların çokluğu o ülke için asgari ücreti çok daha önemli hale getirmektedir. Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip ülkelerden biri olmanın yanında, asgari ücretle çalışanların oranının en yüksek olduğu ülkedir. Bu durum Türkiye’de asgari ücretin etkisini AB ülkelerine göre çok daha yaşamsal hale getiriyor (DİSK-AR, 2021). Eurofound verilerine göre 2019’da AB üyesi ülkelerde asgari ücret ve asgari ücretin yüzde 10 fazlası düzeyinde (asgari ücret civarında çalışanların oranı “asgari ücret komşuluğu” olarak da ifade ediliyor) bir ücretle çalışanların oranı ortalama yüzde 4’ün altındadır (Eurofound, 2022). Türkiye’de ise asgari ücret ve yüzde 10 fazlası ücretle çalışanların oranı DİSK-AR hesaplamalarına göre yüzde 48,8’dir. Bu yaklaşık 9,3 milyon işçiye karşılık gelmektedir (DİSK-AR, 2021).[2] Asgari ücretin giderek ortalama ücret haline gelmesini ciddi bir sorun olarak, “asgari ücret tuzağı” olarak adlandırıyorum.
“Asgari ücret tuzağını” ve asgari ücretin ortalama ücret haline gelişini anlamak için Türkiye’de temel emek gelirlerinin (işçi ücretleri, memur maaşları ile emekli aylık ve gelirleri) nasıl arttığını ele almak lazım. Kamu işçilerinin ücretleri konfederal düzeyde ve bir tür ulusal bir toplu pazarlıkla (çerçeve protokol) belirleniyor –bu süreçte Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları taraf. Ağustos 2021’de mutabık kalınan kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve protokolüne göre kamu işçilerinin ücret artışları (ilk 6 aydaki kısmi iyileştirme hariç) resmi enflasyona (Tüketici Fiyatları Endeksi-TÜFE) tabi. İşçilerin taban ücretinin 4.100 TL’ye yükseltildiği, ücretlere ise 2021-2022 döneminin ilk 6 ayı için yüzde 12, diğer 6 aylar için yüzde 5 artı enflasyon farkı oranında zam yapıldığı kamuoyuyla paylaşıldı.[3] Özel sektörde toplu iş sözleşmeleri kapsamındaki sendikalı işçi oranı çok düşük, sadece yüzde 6-7 civarında.[4] Sendikalı işçilerin ücretleri toplu pazarlıkla belirleniyor; ancak grev erteleme basıncı nedeniyle özgür toplu pazarlıktan söz etmek mümkün değil. Özel sektörün geri kalanında ise ücret zamları işverenlerin insafına kalmış durumda. En iyimser tahminle, özel sektördeki ücret zamları resmi enflasyon civarında gerçekleşiyor. Ancak enflasyonun altında ücret dayatması da sık sık söz konusu oluyor.
Memurların maaş artışları grev yasaklı -zorunlu tahkime dayalı- bir toplu sözleşme rejimi ile belirleniyor. Burada tek söz sahibi en büyük konfederasyon olan Memur-Sen. 2022 yılı için Ağustos 2021’de bağıtlanan memur toplu sözleşmesi de resmi enflasyona göre maaş artışları öngörüyor.[5] Enflasyon öngörülen zammı aşarsa aradaki fark maaşlara ekleniyor. Memur emeklilerinin aylıkları memurlarla aynı sisteme, toplu sözleşmeye tabi. Resmi enflasyon artışı onlar için de temel belirleyici. İşçi emeklilerinin aylıkları için ise 5510 sayılı Yasa’nın 55. maddesi emekli aylıklarının her yıl ocak ve temmuz aylarında TÜİK tarafından açıklanacak TÜFE oranında artırılmasını öngörmektedir. Büyüme ve refah artışından işçi emeklileri pay alamıyor. Emekli aylık ve gelirleri ile asgari ücret arasındaki makas açılıyor ve emekli gelirleri giderek asgari ücretin altına düşüyor.
Tablo 2: Asgari ücret ve diğer emek gelirleri (2002-2022) (TL)
2002 Aralık | 2022 Temmuz | Artış | |
Net Asgari Ücret (AÜ) | 184,3 | 5500,4 | 29,8 |
En düşük memur maaşı | 392 | 8032,2 | 20,5 |
Ortalama memur maaşı | 577,9 | 9385 | 16,2 |
Ortalama SSK Emekli Aylığı | 276 | 4643,9 | 16,8 |
Ortalama Bağ-Kur Esnaf Aylığı | 261 | 4817 | 18,5 |
Ortalama Emekli Sandığı Aylığı | 502 | 6623,2 | 13,2 |
Ortalama Kamu işçisi ücreti | 1012 | 13563,7 | 13,4 |
Kaynak: SBB (2022), Türkiye Ekonomisinde Haftalık Gelişmeler ve Genel Görünüm, 8 Temmuz 2022 https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/07/Turkiye-Ekonomisinde-Haftalik-Gelismeler-ve-Genel-Gorunum-Raporu_08072022.pdf (14.07.2022). Miktarlar parasal (enflasyondan arındırılmamış) değerlerdir
2002 yılında asgari ücret 184 lira iken ortalama memur maaşı 578 lira, ortalama kamu işçisi ücreti ise 1012 liraydı. 2022 Temmuz ayında ise asgari ücret 5.500 lira olurken ortalama memur maaşı 9.385 lira, ortalama kamu işçisi ücreti ise 13.563 lira oldu. Böylece 2002’de ortalama memur maaşı asgari ücretin yüzde 214 üzerinde iken Temmuz 2022’de sadece yüzde 71 üzerindedir. 2002’de ortalama kamu işçisi ücreti asgari ücretin yüzde 449 üzerinde iken 2022 Temmuz ayında yüzde 147 üzerine gerilemiştir.[6]
Tablo 2: Asgari ücret ve diğer emek gelirleri
2022 Aralık | 2022 Temmuz | |
En düşük memur maaşı/AÜ | 112,7% | 46,0% |
Ortalama memur maaşı/AÜ | 214% | 71% |
Ortalama SSK Emekli Aylığı/AÜ | 50% | -16% |
Ortalama Bağ-Kur Esnaf Aylığı/AÜ | 42% | -12% |
Ortalama Emekli Sandığı Aylığı/AÜ | 104% | 20% |
Ortalama Kamu işçisi ücreti/AÜ | 449% | 147% |
Kaynak: SBB (2022), Türkiye Ekonomisinde Haftalık Gelişmeler ve Genel Görünüm, 8 Temmuz 2022 https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/07/Turkiye-Ekonomisinde-Haftalik-Gelismeler-ve-Genel-Gorunum-Raporu_08072022.pdf (14.07.2022)
2002 yılında asgari ücret 184 lira iken, ortalama işçi emekli aylığı 276 lira idi. 2022 Temmuz ayında ise asgari ücret 5.500 lira olurken ortalama işçi emekli aylığı 4.644 lira oldu. Bir diğer ifade ile 2002’de ortalama işçi emeklisi aylığı asgari ücretin yüzde 50 üstünde idi, Temmuz 2022’de ise yüzde 16 altındadır. Ortalama işçi emekli aylıkları asgari ücretin altına düşmüştür. Benzer bir eğilim memur emekli aylıkları için de söz konusudur. Aralık ortalama memur emekli aylığı 502 lira idi. 2022 Temmuz ayında memur emekli aylığı 6.623 lira oldu. Bir diğer ifade ile 2002’de ortalama memur emekli aylığının asgari ücrete oranı yüzde 272 iken, 2021’de ise yüzde 120’ya geriledi. Türkiye’de 2002 yılı sonundan bu yana temel emek gelirlerindeki artışlar ve temel ekonomik göstergelerin seyrine baktığımızda emek gelirleri arasındaki asimetriyi daha açık görebiliriz.[7] Asgari ücret dışındaki bütün emek gelirlerindeki artış asgari ücrete oranla oldukça düşük düzeyde gerçekleşiyor. Böylece diğer emek gelirleri asgari ücrete yakınsıyor ve Türkiye bir asgari ücretliler toplumu haline geliyor.
Asgari Ücret Ortalama Ücret Haline Geliyor
Asgari ücret ile ortalama ücretler arasındaki makas daralmaya devam ediyor. Bu yakınsamayı başka verilerden de izlemek mümkün. TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2006-2020 sonuçlarına göre hesaplanan aylık ortalama ücret ve maaş geliri ile asgari ücret arasındaki makas giderek kapanıyor. Ortalama ücretler asgari ücrete yaklaşmaya devam ediyor. 2005 yılında aylık hanehalkı ferdi ücret ve maaş geliri asgari ücretin 2,2 katı iken, 2020’de ortalama ücret ve maaş geliri asgari ücretin 1,7 katına geriledi.
Tablo 3: Asgari Ücretin Hanehalkı Fert Ortalama Gelirine Oranı (2005-2019) (TL) (Yüzde)
Yıl | Aylık Ortalama Ücret ve Maaş Geliri (A)
|
Net Asgari Ücret (B) | Asgari Ücretin Aylık Ferdi Ücret ve Maaş Gelirine Oranı (%) (B/A) | Hanehalkı Aylık Fert Ücret Geliri Asgari Ücretin Kaç Katı? |
2005 | 755,8 | 350 | 46 | 2,2 |
2015 | 2.031,3 | 949,1 | 47 | 2,1 |
2020 | 3903,8 | 2327,7 | 60 | 1,7 |
Kaynak: TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması (2021) ve ÇSGB verilerinden hesaplandı.
2005 yılında asgari ücret ortalama ücretin yüzde 46’sı iken 2019’da yüzde 60 seviyesine çıktı (Tablo 3). Ortalama ücretler asgari ücretten daha az arttı ve giderek daha fazla işçi asgari ücrete yakın düzeylerde ücretlerle çalışmak zorunda kaldı.
Asgari ücret genel ücret seviyesini artıran değil aksine ortalama ücretleri asgari ücrete doğru baskılayan bir mekanizmaya dönüşüyor. Asgari ücret genel ücret düzeyini yükselten bir kaldıraç değil ücretleri asgari ücrete doğru sıkıştıran bir mengeneye dönüşmüş durumda. “Asgari ücret tuzağı” olarak adlandırdığım süreç budur. Diğer emek gelirleri asgari ücret artışının çok altında arttığı için ortalama ücretler asgari ücrete yakınlaşıyor. Önemli olan ücretlerde meydana gelen oransal ve gösterge niteliğindeki artışlar değil fiili ücret ve gelir düzeyidir. Asgari ücret bir gösterge ücret düzeyidir. Asgari ücret üzerindeki ücretler asgari ücretten daha az artarsa bunun anlamı açıktır: Ücretlerdeki ortalama artış daha düşük olacaktır.
Resmi verilerin ortaya koyduğu tablo emek gelirleri artışlarında ciddi bir asimetri yaşandığını ortaya koyuyor. Bu tablonun gösterdiği iki çarpıcı gerçek var: Temel emek gelirlerindeki artış ile asgari ücret artışı arasındaki bağ kopmuş durumdadır. En alttakilerin durumunda görece bir iyileşme yaşanırken emek gelirlerinin ezici çoğunluğu aşağıya doğru basılmaktadır. Diğer gerçek ise tüm emek gelirlerinin ekonomik büyümeden pay alamadığıdır.
Asgari ücret artmıyor, reel olarak geriliyor
Asgari ücreti resmi enflasyona endeksli tartışmak ciddi bir hata olacaktır. Asgari ücretin Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranı asgari ücret artışı ile ilgili en önemli göstergedir. Bu gösterge asgari ücretin ülkenin büyümesinden pay alıp almadığını gösterir ve bizi resmi enflasyona hapsedilmiş tartışmalardan korur.
Tablo 4: Asgari Ücretin ve Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya Oranı (Yüzde) (TL) (1978-2022)
Ortalama Aylık Brüt Asgari Ücret (TL/Ay) | Yıllık Ortalama Brüt Asgari Ücret (TL/Yıl) | Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (TL/Yıl) | Asgari Ücretin Kişi Başına GSYH’ye Oranı (Yüzde) | |
1978 | 3.300 | 39.600 | 52.699 | 75% |
1980 | 5.400 | 64.800 | 162.030 | 40% |
2002 (1) | 236.437.875 | 2.837.254.500 | 5.486.260.437 | 52% |
2016 | 1.647 | 19.764 | 33.131 | %60 |
2022 (2) | 5.737 | 68.844 | 162.777 | %42 |
Kaynak ve notlar: DİSK-AR tarafından hesaplanmıştır. Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla verileri TÜİK, Dönemsel Hesaplar istatistiklerinden alınmıştır. (1) 2005 yılında TL’den 6 sıfır atılmıştır. (2) 2022 asgari ücreti ortalama olarak [5004+647]) / 2 formülüyle hesaplanmıştır. 2022 Kişi Başına Gayri Safi Milli Hasıla cari fiyatlarla yaklaşık yüzde 90 oranında artışla tahmin edilmiştir.
1978’de asgari ücretin kişi başına GSYH’ye oranı yüzde 75’ti. Bu oran 12 Eylül 1980 darbesiyle yüzde 40’a geriledi. 2022 yılında yüzde 52’ye yükselmişti. 2016 yılında yaşanan yüzde 30’luk artışla asgari ücretin milli gelir içindeki payı yüzde 60’lara kadar çıktı. Ancak sonrasında asgari ücretin milli gelir içindeki payı hızla geriledi. 2022 ortalama asgari ücretin tahmini Kişi Başına GSYH’ye oranı yüzde 42’ye geriledi. Böylece 1980’li yıllara benzer bir tablo ortaya çıkmış oldu. Asgari ücretteki gerçek tablo, bölüşüm ilişkileri açısından görünüm 12 Eylül düzeyine benziyor. Asgari ücretin 1970’lerdeki durumunu esas alacak olursak 2022’de 10 bin lira civarında asgari ücret hayal değil. Türkiye ekonomisinin büyümesi buna müsait. Çok gerilere gitmeden 2016’daki düzeyde bir asgari ücret düzeyi söz konusu olsaydı, sadece 2016’dan bu yana asgari ücret büyümeden adil pay alsaydı bugün asgari ücret 8 bin 100 lira olabilirdi.
Asgari ücretin ortalama ücret artışı haline gelmesi bir başka veriden de izlenebilir: TÜİK İşgücü Maliyeti İstatistikleri asgari ücret ile ortama ücret makasının iyice kapandığını da ortaya koyuyor. Asgari ücret 2016-2020 arasında yüzde 78,7 artarken aynı dönemde brüt ücretler yüzde 30,4 artmış. Böylece 2016 yılında ortalama brüt ücret asgari ücretin yüzde 89 üstündeyken, 2020’de yüzde 38 üstüne gerilemiş (Tablo 5). Asgari ücret ile ortalama ücret arasındaki fark ciddi biçimde kapanmış ve ortalama ücretler asgari ücrete yakınsamış durumda. Böylece “asgari ücret tuzağı” TÜİK’in bir başka verisi ile de teyit edilmiş oldu. Hangi ücret ve gelir verisi esas alınırsa alınsın tipik bir biçimde asgari ücret ile ortalama ücret ve emek gelirleri arasındaki farkın kapandığı çok net biçimde görülüyor.
Tablo 5: Asgari Ücret ve Ortalama Ücret
Yıl | Brüt Asgari Ücret (TL) | Brüt Ortalama Ücret (TL) | Ortalama Ücret/Asgari Ücret Oranı |
2016 | 1.647 | 3.106 | %88,6 |
2020 | 2.943 | 4.050 | %37,6 |
Artış | %78,7 | %30,4 | – |
Kaynak: TÜİK İşgücü Maliyeti İstatistikleri, 2016 ve 2020; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı.
Sonuç: Tuzak Sınıf İçi Gelir Dağılımına Müdahale
Bu gelişmeler iki sonuç doğuruyor: Birincisi sınıfsal bölüşüm ilişkileri bozuluyor. Büyümeden emek yeterince pay alamıyor. Bunun anlamı varlıklı sınıfların daha fazla pay alması ve dar gelirlilerin daha da yoksullaşmasıdır. İkincisi asgari ücretteki artış ve en düşük gelirlilerin refahındaki nispi artış diğer emek gelirlerindeki düşüşün sonucunda ortaya çıkıyor. Varlıklı sınıflardan halk sınıflarına kaynak aktarılmıyor tersine emekçilerin bir bölümünün geliri kısılarak en alttakilere kaynak aktarılıyor. Böylece ortaya bir “asgari ücret tuzağı” çıkıyor. Bu tuzak sınıflararası gelir bölüşümüne müdahale etmeden emek gelirlerinin yüksek asgari ücret artışları yoluyla aşağıya doğru baskılanması anlamına geliyor. Bu ücret politikası sınıflar arası gelir eşitsizliğini artırırken sınıfın gelirlerini bir bütün olarak aşağıya çekiyor. Görüldüğü gibi emekçiler bir asgari ücret mengenesine sıkışmış durumdadır.
Asgari ücret dışındaki tüm emek geliri kategorileri resmi enflasyona hapsedilmiş durumda. Bu nedenle enflasyon düzeyi sadece bir makro ekonomik gösterge değil bir gelirler politikası aracı durumundadır. Türkiye’de emek gelirleri özgür bir pazarlık ortamında ve milli gelir artışından pay alarak değil, baskılanmış ve yönlendirilmiş resmi enflasyona göre belirleniyor. Bu durum emek gelirlerinin baskılanmasına ve bölüşüm ilişkilerin kötüleşmesine yol açıyor. Enflasyonun baskılanması milyonlarca dar gelirlinin ve emekçinin daha düşük gelir elde etmesi anlamına geliyor.
Asgari ücretteki gösterge artışlar bütün emek gelirlerine yansımıyor. Bunun temel nedeni güçlü bir sendikalaşma, toplu pazarlık ve teşmil mekanizmasının yokluğudur. Böylece asgari ücret artışı gerçek bir ücretler politikası aracı yerine özellikle de seçim dönemlerinde “popülist” bir siyasal mekanizmaya dönüşebiliyor. Asgari ücrete yönelik artan siyasal ilginin nedeni budur. Asgari ücretliler ciddi bir oy deposu olarak görülüyor ve yüksek asgari ücret artışlarının seçimlerde siyasal desteğe dönüşmesi hedefleniyor. Başka faktörler yanında 2015 sonunda 2016 asgari ücreti için yapılan yüzde 30’luk artış vaadinin -ki sonra yapıldı- siyasal iktidarın yenilenen 2015 Kasım seçimlerini kazanmasında önemli bir rol oynadığı açıktır.
Enflasyona endeksli ücret politikaları terk edilmeli, bölüşüm ilişkilerine odaklanılmalıdır. Büyümeden aslan payının varlıklı sınıflara gittiği düşünülecek olursa sermayenin daha yüksek ücret atışlarına zorlanması mümkündür ve zorunludur. Asgari ücret tuzağının ortadan kalkması ve asgari ücretin en az ücret düzeyi olması için diğer emek gelir düzeylerinin -en az- asgari ücret düzeyinde artışı sağlanmalıdır. Özellikle emekli aylıklarının alt sınırı asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir.
Kaynakça
ÇSGB (2021). 2021 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü imzalandı, https://www.csgb.gov.tr/cgm/haberler/2021-yili-kamu-toplu-is-sozlesmeleri-cerceve-protokolu-imzalandi/; https://www.csgb.gov.tr/media/84760/c-erc-eve_20210811.pdf (13.07.2022).
- Dönem Toplu Sözleşme (2021), https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/08/20210825-11.pdf
Çelik, Aziz (2022a). “Asgari ücret tuzağı”, Mülkiye dergisi, Cilt 46, Sayı 1, 297-304, https://dergipark.org.tr/tr/pub/mulkiye/issue/69859/1115417 (16.07.2022).
Çelik, Aziz (2022b). “Herkes asgari ücretli mi olacak?”, https://www.birgun.net/haber/herkes-asgari-ucretli-mi-olacak-378732
Çelik, Aziz (2022c). “Sendikalaşma iç açıcı değil”, BirGün, 31.01.2022, https://www.birgun.net/haber/sendikalasma-ic-acici-degil-375323 (16.07.2022).
Çelik, Aziz (2022d). “Asgari ücrette 12 Eylül düzeyini gördük”, https://www.birgun.net/haber/asgari-ucrette-12-eylul-duzeyini-gorduk-394255 (16.07.2022).
DİSK-AR (2021). Asgari Ücret Gerçeği 2022 Raporu, İstanbul. http://arastirma.disk.org.tr/?p=7995 (12.70.2022).
Eurofound (2022). Minimum wages in 2022: Annual review, Minimum wages in the EU series, Publications Office of the European Union, Luxembourg.
Gülmez, Mesut (2022). “Asgari̇ Ücretin, “Fiilen” Cumhur Hukukuna Uyarlanması”, http://arastirma.disk.org.tr/wp-content/uploads/2022/01/ASGARI-UCRETIN-FIILEN-CUMHUR-HUKUKUNA-UYARLANMASI-20.01.2022.pdf (12.07.2022).
SBB (2022). Türkiye Ekonomisinde Haftalık Gelişmeler ve Genel Görünüm, 8 Temmuz 2022 https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/07/Turkiye-Ekonomisinde-Haftalik-Gelismeler-ve-Genel-Gorunum-Raporu_08072022.pdf (14.07.2022).
TCCB (2021). “2022 yılında asgari ücretin en alt rakamı 4 bin 250 lira olarak uygulanacaktır” https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/133888/-2022-yilinda-asgari-ucretin-en-alt-rakami-4-bin-250-lira-olarak-uygulanacaktir- (16.07.2022).
TÜİK (2021). İşgücü Maliyeti İstatistikleri, 2020. https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Isgucu-Maliyeti-Istatistikleri-2020-37495 (16.07.2022).
TÜİK (2022). Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2021, https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Gelir-ve-Yasam-Kosullari-Arastirmasi-2021-45581 (16.07.2022).
[1] Bu yazıda asgari ücret ile ilgili olarak BirGün gazetesinde yazmış olduğum yazılar ile Mülkiye dergisinde (Cilt 46, Sayı 1) yayımlanan makalemden ve hazırlanmasına katkıda bulunduğum DİSK-AR 2022 Asgari Ücret Raporu’ndan yararlanılmıştır.
[2] Ayrıntılar için DİSK-AR 2022 Asgari Ücret Raporu: http://arastirma.disk.org.tr/?p=7995
AB verileri Eurofound (2022), Minimum wages in 2022: Annual review, “Minimum wages in the EU series, Publications Office of the European Union, Luxembourg” adlı çalışmadan alınmıştır. Türkiye’ye ait veri asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve altında ücretle çalışanların oranıdır. Bu veri DİSK-AR, Asgari Ücret Gerçeği 20202 Raporu’ndan alınmıştır.
[3] 2021 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü için bakınız: https://www.csgb.gov.tr/cgm/haberler/2021-yili-kamu-toplu-is-sozlesmeleri-cerceve-protokolu-imzalandi/; https://www.csgb.gov.tr/media/84760/c-erc-eve_20210811.pdf
[4] Aziz Çelik, “Sendikalaşma iç açıcı değil”, BirGün, 31.01.2022, https://www.birgun.net/haber/sendikalasma-ic-acici-degil-375323
[5] 6. Dönem Toplu Sözleşme, https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/08/20210825-11.pdf
[6] SBB (2022), Türkiye Ekonomisinde Haftalık Gelişmeler ve Genel Görünüm, 8 Temmuz 2022 https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/07/Turkiye-Ekonomisinde-Haftalik-Gelismeler-ve-Genel-Gorunum-Raporu_08072022.pdf (14.07.2022)
[7] SBB (2022), Türkiye Ekonomisinde Haftalık Gelişmeler ve Genel Görünüm, 8 Temmuz 2022 https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/07/Turkiye-Ekonomisinde-Haftalik-Gelismeler-ve-Genel-Gorunum-Raporu_08072022.pdf (14.07.2022)