Ana Sayfa Blog

Şili’nin Demokratik Sosyalizm Denemesi Devlet Faaliyetleriyle Taban İnisiyatifini Birleştirdi

Çev. S. Erdem Türközü Şili’nin sosyalist deneyi, yüzleşmekten geri durmayan bir işçi sınıfı siyasi partisi ve militan bir işçi hareketi sayesinde olanaklı oldu. Bu deneyim, hem devletin girişimlerine hem de tabandan gelen militanlığa dayanan bir hareketin vaatlerini ve tehlikelerini gösterir. 1970’lerin başında Şilili işçiler daha önce hiç yapılmamış bir şeyi denedi: Demokratik sosyalist bir devrim. Yirminci yüzyıl boyunca Şili son derece...

Otoriter Siyasetin Kıskacında Kadın Olmak ya da Ölmeye Yatmak

“Ölüm bazen o denli çabuk gelmiyor. Ölümle savaşmak gerekiyor. Gülünecek en uygun anda gülmeyi kasıklarıma hapsedişim bundandır belki. Ölmeye yatarken ölümle savaşmak gerekeceğini düşünmemişim.” Adalet Ağaoğlu Nerede ve hangi noktada dünyanın otoriter rejimlere doğru bir kayış yaşadığını tam olarak ifade etmek mümkün olmasa bile 21. yüzyılın yeni bir otoriterleşme dalgası ile karşı karşıya kaldığı ve demokrasilerin kimi yerlerde kısmen kimi yerlerdeyse...

Melek Göregenli ile Söyleşi: “Yurttaş Olabilsek, Vicdanlı Olup Olmamamızın Bir Anlamı Olmazdı”

6 Şubat Depremleri hem sosyal hem de siyasal açıdan, psikolojik sonuçları olan bir hadise. Örneğin Lizbon Depremi’nin Aydınlanmacı fikirler için tetikleyici olduğu söylenir. Ama felaketlerin her zaman sekülerleştirici etkileri olduğunu söylemek de mümkün değil. Gelgelelim bugün Türkiye’deki hâkim ideolojik söylem; kader ve helallik gibi seküler olmayan kavramlarla İnşaat Rejimi’ni maskelemeye çalışıyor. Sizce yaşananlar, bir Lizbon Depremi etkisi yaratacak mı? Lizbon...

Gencay Serter ile Söyleşi: “Konut Öncelikli Olarak Barınma Alanıdır ve Para Kazanma Aracı Olmamalıdır”

6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerden sonra, özellikle ilk hafta yaşanan kaosun başlıca sebeplerinden biri bölgedeki kentlerin ve kentler arası bağlantıların planlanmasındaki ölümcül hatalardır, tespitinde bulunmak herhalde yersiz olmayacaktır. Gerek şehir içi ulaşım kanallarının kapanması, gerekse şehirlerarası yolların kullanılamaz hale gelmesiyle pek çok noktaya uzun bir süre kurtarma ekipleri de yardım malzemeleri de ulaşamadı. Bu bakımdan, sizce 6 Şubat Depremleri nasıl...

Faşizm: Şimdi Görüyorsun, Şimdi Görmüyorsun!

Çev. S. Erdem Türközü “ABD medyası tarafından bize söylenenin aksine, faşizmin uzun zaman önce meydana gelmiş, zaman ve mekânla sınırlı, aşırı bir gelişme olmadığını anlamamız gerekir. Tam tersine. Faşizm genişletilmiş, genelleştirilmiştir ve her yerde var olur.” -Vicente Navarro Yakın tarihte dünyada sadece bir ülke: + 50’den fazla yabancı hükümeti devirmeye çalıştı. + Varlığının ilk 40 yılında en az 6 milyon insanı öldüren bir istihbarat...

Gürsel Korat ile Söyleşi: “Para İçin Her Şeyi Yok Eden Bu Vicdansızlığın Sonunu Getirmeliyiz.”

Funda Şenol Cantek’in 2006 yılında editörlüğünü yaptığı Sanki Viran Ankara’da yayımlanan ve bu söyleşinin adına da ilham veren, “Bir Toplu Konut: Ankara” başlıklı yazınızda şöyle demiştiniz: “Ankara, her ne kadar birlik, hilal, sancak gibi sözlerle askerî düzeni kutsasa da, şehirlilik bilinci ve ahlakından yoksun olanların yarattığı bir rant cehennemidir. Burası tüm şehirlerimiz gibi inşaat partisi tarafından yönetilir ve programında...

Göze Orhon ile Söyleşi: “Mücadele Devam Edecek”

Son günlerde Barış Akademisyenleri’yle ilgili peş peşe göreve iade kararları çıkıyor. Bu, seçim öncesi bir rahatlatma taktiği mi yoksa yargının artık iktidarın suçlarına ortak olmak istememesi mi, elbette tartışılır. Her şey bir yana, bir anlayış olarak akademiye dönüş sizce hala mümkün mü? 14 Mayıs seçimleri bu bağlamda bize neler vaat ediyor? Evet, son derece sevindirici haberler aldık son günlerde. Demokratik...

Onur Naci Karahancı ile Söyleşi: “Duygusallık ve Bilimsellik Arasındaki Dengeyi Doğru Kuramıyoruz”

Dilerseniz önce sahadaki gözlemlerinizde başlayalım. Türkiye sivil toplumunun en büyük bileşenlerinden birinin temsilcisi olarak ve elbette bir sağlık emekçisi olarak, sahada nelere tanık oldunuz? Sahadaki değerlendirme ile ilgili söylenebilecek ilk cümle geç kalındığıdır. Geç kalındı, biz de geç kaldık. Reflekslerimiz seçiciymiş, onu fark ettik. Yani biraz burjuvaymış aslında, onu fark ettik. Bunu bütün Sivil Toplum örgütleri için söylüyorum. Nasıl daha...

Foti Benlisoy ile Söyleşi: “Felaket Kapitalizmi Sadece Afetleri Kar Kapısı Olarak Görmekle Kalmaz, Aynı Zamanda Bilfiil Felaket Üretir”

Seçimlere çok az bir zaman kala, Türkiye tarihinin en büyük rant ve ihmal felaketiyle karşı karşıya kaldık. Depremin hemen ertesinde ise “siyaset yapmayın” nakaratı, liberal bir galata dönüştü. Siz Evrensel’deki yazılarınızda da meselenin tepeden tırnağa siyasal olduğunu belirtmiştiniz. O halde açıkça sormakta fayda var: 14 Mayıs seçimleri, enkaz altında kalan İnşaat Rejimi’ne karşı bir zafere dönüşebilir mi? Siz burada...

SAYI 43 (BAHAR 2023)

Türkiye, tarihinin en kritik seçimlerinden birinin eşiğinde. Ülkedeki herkes, gelecek planlarını, Türkiye’de siyasal İslamcı bir diktatörlük ve burjuva demokrasisi ihtimallerine göre şekillendiriyor. Yirmi bir yıllık tek parti iktidarının ikinci yarısında dünyadaki post faşist dalgaya yön verecek derecede araçlar üreten Erdoğanizm devam edecek mi? Erdoğansız bir Erdoğanizmin koşulları mı oluşacak yoksa CHP liderliğindeki seçim ittifakının vaat ettiği burjuva demokratik kurumları...

Seçimli Otoriter Rejimlerde Seçimlerin Anlamı

Seçimler ve otoriter rejimler arasındaki çelişkili ilişki, soğuk savaşın bitiminden hemen sonra yoğun bir akademik ilginin konusu haline gelmiştir. Bu tarihten sonra özellikle Doğu Avrupa’da kapalı rejimlerin yerini çok partili ve düzenli seçimler yapan yeni devletler almıştır. Ancak kısa bir süre içinde bu ülkelerdeki seçim kurumunun barışçı şekilde iktidarın devrini sağlayamadığı gibi iktidardaki otoriter partinin ömrünü uzattığı görülmüştür. Düzenli...

Yolda Ansızın Kendimizle Karşılaşıyoruz

“Biraz sert tabiatlı olsaydı, itiraz edebilseydi, sevdikleri onu böyle kolayca bırakıp gitmeyeceklerdi. İnsanlar kendilerine bağlı ve yumuşak huylu insanlara iyi davranmazlar.” Tuğba Çelik Korat, bir taraftan yazar bir taraftan da akademisyen kimliğiyle uzun süre dil üzerine düşünmüş, çalışmış ve üretmiş bir öykücü. Basılı ilk öykü kitabı Yolda Ansızın da yıllarca yazınsal yapıtın nasıl olması gerektiğini anlatan bir insanın ortaya koyduğu...

Martin Jay İle Söyleşi: Frankfurt Okulu, Postmodernizm ve Angajman

Diyalektik İmgelem’de Eleştirel Teori’nin postmodernizmle olan ilişkisine değiniyor ve şöyle diyorsunuz: “… Okul’un ilk kuşağının, en azından birkaç üyesinin genel teorik yörüngesinin, postmodern eğilim için temel hazırlamış ve böylece çalışmalarının yeni bir okur kitlesine ulaşmış olduğu söylenebilir." Öte yandan, tüm koşutluklarına rağmen, sizin de belirttiğiniz gibi Okul, aklı büsbütün yadsıyan bir kinizmi hiçbir zaman açıkça savunmadı. Okul’un Point D’Appui’den...

Mike Davis’in Ardından: Üzerinde Güneş Batmayan Katliam(lar) ve Ekoloji-Politiği

Birçok çalışması büyük ses getirmiş, farklı disiplinlerden araştırmacıları ve kuramcıları etkilemiş olan sosyalist düşünür, tarihçi ve eylemci Mike Davis 25 Ekim’de aramızdan ayrıldı. Muazzam bir tarihsel hafıza, mekansal farkındalık ve siyasal duyarga ile harmanladığı metinleri, yalnızca sol kültür ve düşünce dünyasını beslemekle kalmamış; Avrupamerkezci, ayrımcı ve kapitalist “sosyal bilim” literatürü ile bu literatür sayesinde hakim kılınmaya çalışılan kabulleri de...

Şükrü Argın İle Söyleşi: “AKP Bir Devlet Projesidir”

Birikim Dergisi’nin Ağustos 1999 sayısına yazdığınız “Modern Zamanlarda Sözün Statüsü” başlıklı makaleden hareketle, Türkiye’de sözün statüsünden bahsederek başlayabiliriz… Söz konusu makaleye bir despotik rejimler ile liberal demokrat rejimler ayrımı koyarak başlıyor ve liberal demokrat rejimlerde sözün değerini zaten yitirmiş olduğunu; öte yandan despotik rejimlerde sözün sahici bir silah olarak işlevini sürdürdüğünü ifade ediyorsunuz. Herhâlde artık 1999’un Türkiye’sinden başka bir...