Anadolu’nun Bağrı Yanık Çocuklarından Küresel Köyün Kaygılı Çocuklarına: Öfkeli Genç Türkler

Milliyetçiliğin bir ideoloji olarak kurduğu dünya tasavvuru sabit bir anlatıya sadık kalsa da tarihsel ve toplumsal koşullara göre değişen hikayesinin aktörleri, ötekileri, kahramanlık imgeleri değişkendir. Bu dinamizmi biraz da anlattığı hikâyenin dinleyicisi ve alıcısı olan genç kitlenin (büyük oranda genç erkek kitlenin) dünyayı alımlama biçiminde gerçekleşen dönüşümlere, onların çeşitlilik gösteren dünya bilgisine ve eylem potansiyeline borçludur. Bugün için de aynı şey geçerli. Yani milliyetçiliğe “zihnen ve ruhen” bağlı kitlelerin nitelikleri, milliyetçilik anlatısının nasıl dönüşeceğinin müzakere edildiği bir mücadele alanı yaratıyor. Bugünün çok popüler ve güncel meselelerinden biri olan kuşak, ama en çok “Y ve Z kuşağı” tartışmalarını böyle bir çerçevede ele aldığımızda artık ideolojilerin dönüşümlerini mecbur kılan bir geçiş döneminde olduğumuzu söylemek gerekir.