1989’da CERN’e, sonradan world wide web olacak sistemi önerdim. Bu yıl webin 25. doğum gününü kutluyoruz.
Her durumda ortalama 25. yıla ulaşıldığında olduğu gibi webi de bir dizi etken şekillendirmiştir; hatta milyonlarca insanın çabasıyla kurulmuştur. Dolayısıyla bu yıldönümü herkes içindir. Kurduğumuz şeye gururla bakmalıyız. Yirmi yıla ulaşmış pek çok şey gibi webin de tam potansiyeli henüz ortaya çıkıyor. Tamamıyla açık, eşitlikçi ve merkezsiz bir platform dünyayı değiştiriyor ve biz hala onun yapabileceklerinin sadece yüzeyini kazıyoruz. Webin geleceği ile ilgilenen herhangi bir kişinin -ki bu herkestir ve her yerdedir- webin yapabileceklerine ulaşmasında rolü vardır.
Bir an geriye bakacak olursak bu sene kutladığımız web nedir? Bilgisayarlarımızı, tabletlerimizi ve televizyonlarımızı bağlayan kablolar değildir. Daha ziyade enformasyon ve bilgi için dünyanın şimdiye kadar gördüğü en büyük havuzdur ve en güçlü iletişim aracımızdır. Artık web insanların, ticaretin, toplulukların ve hükümetlerin güvendiği bir kamu kaynağıdır. Demokrasi için hayatidir ve ifade özgürlüğü için başka herhangi bir iletişim aracından daha da kritiktir. Web, fikirlerimizi, müziği, görüntüleri, kültürleri saklar ve bunları paylaşmamıza olanak sağlar. İlgilerimizin, önceliklerimizin, fikir ayrılıklarımızın ve değerlerimizin son derecede samimi bir yansımasıdır. Webi korunmaya değer kılan da budur.
Webin merkezindeki şey, karakterlerin http:// ile başlayan sıradan dizgilerinin temsil ettiği linktir[1]. Web üzerindeki enformasyonu bağlantılandırdığımızda olgular keşfetmemizi, fikirler yaratmamızı, eşyalar alıp satmamızı ve yeni ilişkiler kurmamızı analog dönemde hayal bile edilemeyecek hızda ve ölçekte olanaklı hale getiririz. Bu bağlantılar, başkanlık seçimlerini değiştirir, otoriter rejimleri devirir, devasa işletmeleri güçlendirir ve sosyal ağlarımızı zenginleştirir.
Bağlantılandırma kavramı sayesinde web, 25 yılda birbiriyle bağlantılandırılmış (interlinked) statik dokümanlar koleksiyonundan sıyrılarak çok daha zengin bir veri, medya ve kullanıcı etkileşimi ortamına doğru kayda değer bir büyüme gösterdi. Milyonlarca geliştirici bu açık web platformunu masaüstü bilgisayarlarda, telefonlarda, tabletlerde, televizyonlarda, otomobillerde, sayısal ilan panolarında, saatlerde, kısaca her yerde çalışabilecek dağıtık uygulamalar yaratmak için kullanıyor.
Çok yakında milyonlarca irili ufaklı sensör, aygıt ve başka araç webi yeni yerlere taşıyacak. Bu potansiyel beni heyecanlandırıyor ve de kaygılandırıyor ki bu da webi bizim devam eden sorumluluğumuza layık kılıyor. Bizden sonrakilerin, bizim hayal bile edemeyeceğimiz şeyleri yaratabilmeleri için webi şimdi kurmak ve savunmak zorundayız.
Webin geleceğinin, iktidarlarını kötüye kullanan bazı hükümetlerin, serbest piyasanın altını oymaya çalışan bazı şirketlerin ve bazı suç faliyetlerinin tehdidi altında olduğuna inanıyorum. Son yıllarda dünyanın farklı yerlerindeki hükümetlerin webi sansürlemelerinde düzenli bir artışa şahit olduk. Kurumsal duvarlarla çevrilmiş alanların artışını, telif hakkına ve bilgisayarın kötüye kullanımına yönelik aşırı derecede cezalandırıcı kanunları ve net tarafsızlığının altını oyan ya da onu hiçe sayan girişimleri gördük. Ancak kitlesel gözetim, özellikle de ABD ve İngiltere’deki istihbarat kurumlarının insanları izlemeyi kolaylaştırmak amacıyla ticari şifreleme sistemlerini kırmaya yönelik bilinen girişimleri, bunlar arasında en kaygı verici olanıdır. Çünkü bu, güven kaybına neden olur ve webin parçalanmasına (balkanisation) yol açar. Webin şimdiye kadarki kazanımlarını ve ortaya çıkan tüm büyük gelişmeleri kaybetme riskiyle karşılaşırız. Webin geleceği sıradan insanların bu olağanüstü kaynağa yönelik sorumluluk almalarına ve webi kamu yararının aksine manipüle etmeye çalışanlara meydan okumalarına bağlıdır.
İyi haber şu ki webin özünde açıklık ve esneklik vardır. URL’ler, HTTP, HTML, JavaScript ve diğerlerini de kapsar biçimde webdeki protokollerin ve programlama dillerinin neredeyse tamamı değişime uygun tasarlanmıştır. Dolayısıyla yeni ihtiyaçlar, yeni araçlar ve yeni iş modelleri güncel sınırlamaları ortaya serdikçe bu protokolleri ve programlama dillerini geliştirebiliriz.
Webin gelecek çeyrek yüzyılı için bazı hedeflerim var. Bunlar aracılığıyla toplumumuzu ilerletmeye devam edebileceğimize ve böylesine engin bir erişime ve güce sahip bir sisteme yönelik ve bu sistemden kaynaklanan tehditleri azaltabileceğimize inanıyorum.
Yeniden Merkezsizleştirme (Re-decentralisation)
Webin tasarımında merkez yoktur. Herhangi bir kişi bir web sitesi kurabilir. Bir site çöktüğünde webin geri kalanı kesintiye uğramadan çalışır. Tüm web değil tekil olarak bağlantılar bozulur. Bu mimari, webin ölçeklendirilmesine olanak sağladı ve yeniliğe ve açık pazara çok yardımcı olacak, sitelerin uzun-kuyruk[2] dağıtımını doğurdu. Ancak bazı popüler ve başarılı servisler (arama, sosyal ağlar, e-posta) neredeyse tekel konumuna ulaştı. Endüstri liderleri pozitif değişimi teşvik etseler de biz webi kırılgan hale getirecek iktidar yoğunlaşmalarına karşı dikkatli olmaya devam etmeliyiz.
Webi sürekli olarak “yeniden merkezsizleştirerek” teknolojinin, ticaretin ve sosyal yenilikçilerin gelecek nesillerinin önünü açacağız. Özellikle de video, fotoğraf, müzik ve oyun içeriklerinin dağıtımında yeni yaklaşımları dört gözle bekliyorum. Şimdiye kadar biraz ilerlemeye (DRM-ücretsiz müzik gibi) şahit olduysak da hala çözülmesi gereken zor teknik, ticari ve yasal sorunlar var. Bazı çözümler insanların yaşamlarını ve geçim kaynaklarını kesintiye uğratabilir ki bu da web ile sosyal kapsama sağlamaya çalışmak için önemli bir gerekçedir.
Açıklık
Yazılımda “açık”, özgür ya da açık kaynak kodlu, yazılım, standartlar, veri, platformlar, erişim ve kapsam anlamındadır. Bunlar denetimi, yeniliğin gelişebileceği düzeyde geriye iter. Açık platformlar, kullanıcıların hangi yazılımı yükleyeceklerine karar vermelerine izin verir. Açık-veri hareketi, halka ait verinin özgürleştirilmesiyle hükümetlerin ekonomik verimliliklerini, bilgiyi ve kamu güvenini desteklemeyi amaçlar. Merkezsizleştirme gibi açıklık da ekonomik ve sosyal kazanımlar yaratan yeniliğe katkı sağlayarak insanları güçlendirir.
Web açık standartlarla -yazılımların birbirleriyle konuşmasına olanak sağlayan küresel düzeyde kabul edilmiş uzlaşmalar- çalışır. Yazılımlar bunda başarılı olduklarında bir şey yaratma maliyetini ciddi oranda azaltırlar. Bu nedenle World Wide Web Konsorsiyumu (W3C) ve konsorsiyumun açık standart alanındaki IEEE, IETF, ISOC, IAB gibi paydaşları, açık standardizasyonu savunur. Açık standartlar uzlaşmayla biçimlenir ve verimli bir zemin oluşturur: fikir, araştırma ve bazı açık kaynak kodlu yazılımlarla o fikir artık hayata geçmiş demektir.
Kapsama
Webin gücü onun evrenselliğinden gelir ancak web herkes tarafından erişilebilir olmaktan uzaktır. Araştırmalar, dünya nüfusunun %60’ından fazlasının webi hiç kullanmadığını göstermektedir. Genellikle de bu durum mobil ve sabit hat internet erişim maliyetine bağlıdır. Bu durumla mücadele amacıyla World Wide Web Vakfı ve paydaşları genişbantta dürüst ve rekabetçi piyasalar için Karşılanabilir İnternet Birliği’ni (Alliance for Affordable Internet) kurmuştur.
Engelli insanlar webi kullanabilmelidir ve bu da standartlardan sorumluların, geliştiricilerin ve içerik üreticilerin kendi üzerlerine düşeni yapmalarıyla mümkündür. Erişilebilir bir web, akıllı telefonlar ve diğer araçlar için daha iyi olan, kapsayıcı bir zihniyetin nasıl hepimizin faydasına olduğunu gösteren bir webdir. Tüm dünya dillerini destekleyen bir web platformu söz konusu olduğunda da benzer faydalar ortaya çıkar.
İyi kullanıldığı takdirde sosyal ağ araçları kapsamayı destekler. Web ilginçtir çünkü evrenseldir; sosyal ağlar ilginçtir çünkü evrensel değillerdir. Bize webin kendimize özel bir görünümünü, yönetilebilir ve güvenilir bir dilimini sunarlar. Diğer taraftan sosyal ağ araçları, sosyal ağlarımızı genişletmek istediğimizde, bir aracı bırakıp diğerine geçmek istediğimizde ya da bir sosyal ağdan tamamen ayrılmak istediğimizde kısıtlamaları arttırıyorsa çok da işimize yaramaz. Bu ihtiyaçları dengelemenin yollarını bulmalıyız.
Mahremiyet, İfade Özgürlüğü ve Güvenlik
Açık web, her enformasyonun kamusal olması gerektiği anlamına gelmez. Hatta mahremiyet esastır: herhangi bir grup/topluluk işler olacaksa, kendi içinde güvenle iletişim kurabilmelidir. Mahremiyet gibi konuşma ve ifade özgürlüğü de toplum için gereklidir; demokrasi için şarttır. Webe yönelik sansür -belirli web sitelerinin engellenmesi- doğrudan ifade ve bilgilenme özgürlüğüne saldırır. Sansür, ifade özgürlüğünü açık biçimde ihlal eder ya da daha gizliden gözetler: sansürün cezalandırma kaygısı yaratarak korkutma etkisi vardır. Hatta bu nedenle mahremiyet hakkı ifade özgürlüğünün korunmadığı durumda bile çok önemlidir. Webin 25. yıldönümü, yurttaşlar ve tüketiciler olarak bizlerin çevrimiçi (online) haklarımızı yöneten kanunların ve standartların yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulunmamız için ideal bir zamandır. Güvenlik ile mahremiyet arasındaki ve iş dünyası ile merkezsiz yenilik arasındaki dengenin nasıl sağlanacağı tartışmalarını canlandırmak amacıyla World Wide Web Vakfı ve başka kurumlarla birlikte Arzu Ettiğimiz Web kampanyasını başlattım. Bu kampanya herkese, webin değerinin farkına varılmasında, webin savunulmasında söz söylemelerinde ve onun geleceğini korumak için harekete geçmelerinde yardım edecektir.
Webin daha şimdiden 25 yılını tamamlamış olması inanılmaz ve çoğumuz onsuz bir hayatı zar zor düşünebiliyoruz. Webin kurulmasına hepimiz katkı sunduk ve webin geleceği de hala bize bağlı. Hepimiz yaratıcılığımızı, yeteneklerimizi ve deneyimimizi webi daha iyi hale getirmek için kullanmalıyız: daha güçlü, daha güvenli, daha adil ve daha açık. Arzu Ettiğimiz Web’i böylece de arzu ettiğimiz dünyayı talep edelim.
Özgün metine http://www.wired.co.uk/magazine/archive/2014/03/web-at-25 adresinden erişilebilir.
Çeviri: Aylin AYDOĞAN
DİPNOTLAR
[1] Çeviride ingilizce link kelimesi için bağlantı, fiil hali olarak da bağlantılandırma karşılıkları kullanılmıştır. (ç.n.)
[2] 2004’te Chris Anderson tarafından yazılan The Long Tail makalesinde sonra 2007’de aynı isimle basılan kitapta detaylandırılan e-ticaret/e-pazarlama kavramıdır. Anderson analizinde yeni iletişim teknolojileri, medya ve eğlence endüstrisi üzerine yoğunlaşmıştır. (ç.n.)